1 Mayıs 2011 Pazar

Amerikan Tanrıları

"...Doğru olan şeylere inanabilirim, doğru olmayan şeylere inanabilirim, doğru olup olmadığını kimsenin bilmediği şeylere inanabilirim. Noel Baba'ya, Paskalya Tavşanı'na, Marilyn Monroe'ya, Beatles'a, Elvis'e ve Bay Ed'e inanabilirim. Ben insanların kusursuzlaştırılabilir olduğuna, bilginin sınırsız olduğuna, dünyanın gizli bankacılık kartelleri tarafından yönetildiğine ve düzenli olarak uzaylılar tarafından ziyaret edildiğine, bu uzaylıların bazılarının kırışık lemurlara benzeyen iyi uzaylılar, diğerlerinin sığırları sakatlayan, suyumuzu ve kadınlarımızı isteyen kötü uzaylılar olduğuna inanıyorum. Geleceğin berbat olacağına inanıyorum, geleceğin süper olduğuna inanıyorum, bir gün Beyaz Bizon Kadın'ın geri döneceğine ve herkesin kıçına tekmeyi basacağına inanıyorum. Bütün erkeklerin yalnızca aşırı gelişmiş, büyük iletişim sorunları olan oğlan çocukları olduğuna ve Amerika'daki harika seksteki düşüşün eyalet bazında arabalı sinema sayısındaki düşüşe paralel gittiğine inanıyorum. Bütün politikacıların ilkesiz sahtekarlar olduğuna inanıyorum ve yine de onların diğer seçenekten daha iyi olduğuna inanıyorum. California'nın büyük deprem geldiğinde denize gömüleceğine, Florida'nın deliliğe, timsahlara ve zehirli atıklara boğulup dağılacağına inanıyorum. Antibakteriyel sabunub hastalığa ve kire karşı direncimizi yok ettiğine ve bu yüzden bir gün, tıpkı Dünyalar Savaşı'ndaki Marslılar gibi sıradan bir nezle yüzünden türümüzün yok olacağına inanıyorum. Son yüzyılın en büyük şairlerinin Edith Sitwell ve Don Marquis olduğuna, yeşimin kurumuş ejderha spermi olduğuna ve binlerce sene önceki yaşamlarımdan birinde tek kollu bir Sibiryalı bir şaman olduğuma inanıyorum. İnsanoğlunun kaderinin yıldızlarda olacağına inanıyorum. Şekerin gerçekten de çocukken daha lezzetli olduğuna, bir yabanarısının uçmasının aerodinamik açıdan imkansız olduğuna, ışığın hem dalga hem hem partikül olduğuna, bir yerlere bir kutunun içinde canlı ve aynı zamanda ölü olan bir kedi bulunduğuna (ama kediyi beslemek için kutuyu açmazlarsa sonunda yalnızca iki biçimde ölü olacağına) ve evrende evrenden milyarlarca sene daha yaşlı olan yıldızlar bulunduğuna inanıyorum. Benimle ilgilenen, benim için endişelenen, yaptığım her şeye göz kulak olan kişisel bir tanrım olduğuna inanıyorum. Evreni harekete geçirdikten sonra kız arkadaşlarıyla takılmaya giden ve benim yaşayıp yaşamadığımı bile bilmeyen aldırışsız bir tanrı olduğuna inanıyorum. Kayıtsız kaos, arka plan gürültüsü ve salt kör talihle dolu boş ve tanrısız bir evrene inanıyorum. Cinselliğe aşırı değer verildiğini söyleyen herkesin o işi doğru düzgün yapmamış olduğuna inanıyorum. Neler olup bittiğini bildiğini iddia eden herkesin önemsiz konularda yalan söyleceğine inanıyorum. Mutlak dürüstlüğe ve sağduyulu sosyal yalanlara inanıyorum. Kadınların seçme hakkında, bir bebeğin yaşama hakkında,insan hayatı kutsal olsa da, yasal sisteme kesin olarak güvenilebildiği sürece ölüm cezasında yanlış bir taraf olmadığına ve ancak bir budalanın yasal sisteme inanacağına inanıyorum. Hayatın bir oyun olduğuna, hayatın zalim bir şaka olduğuna, hayatın sen yaşarken olanlar olduğuna, bu yüzden arkana yaslanıp zevkini çıkarman gerektiğine inanıyorum. ..."

Neil Gaiman
Amerikan Tanrıları (s.413-415)

PS: Amerikan Tanrıları yeni basımı çıktı. Okuyunuz, okutunuz. Ancak acele ediniz, zira Nail Gaiman söz konusu olduğunda tükenen baskıların yenilenmesi için bi 10 sene kadar beklemek gerekebiliyor.


...